Henüz radarlarımızda görünmeyen unsurları ve radikal küresel değişimleri bir süreliğine yok varsayarsak, dünyada geçekleşmesine bugünkü pencereden neredeyse kesin gözle bakılan 3 temel trend şunlardır:
1)Nüfusun artacak, ortalama yaşın yükselecek ve göçün yoğunlaşacaktır. 1950’lerde 2.5 milyar olan dünya nüfusu, bugün 3’e katlanarak 7 milyara çıkmıştır. Dünya nüfusu her yıl yaklaşık 75 milyon kişi artmaya devam etmektedir. Bölgesel olarak farklılık gösterse de, ortalama ömür 68 yaşına çıkmıştır. Çocuklarımızın 95, torunlarımızın ise 110 yaşlarına kadar yaşamaları beklenmektedir. Dedelerimizin ve hatta bazılarımızın babalarının ortalama ömürlerinin 60 yaşlarının oldukça altı olduğunu bu arada hatırlatmak isterim… Nüfusla ilgili bir diğer kayda değer trend, insanların büyük kentlere göç etmeleridir. 2023 yılında Londra’nın 10 milyon, İstanbul’un 17 milyon, Lagos’un 19 milyon, Delhi’nin 33 milyon, Tokyo’nun 38 milyon nüfusa sahip olacağı tahmin edilmektedir.
2)Artan, zenginleşen, kentselleşen ve mobilize olan nüfus, doğanın sınırlı gıda, enerji, su ve diğer temel kaynaklarını her geçen gün daha hızlı tüketmekte, doğaya bıraktığı atığı artırmaktadır.
3)Küreselleşme, önümüzdeki 10 yılda, biri müspet, ikisi ‘’tansiyon artırıcı’’ toplam 3 gelişmeyi beraberinde getirecektir. Müspet olan gelişme; küreselleşmenin, dünya üzerindeki ekonomik refahı artırmasıdır. Dünya Bankası verilerine göre gelir primidinin en altı olan ve günde 1.25 USD gelirin altında yaşayan insan sayısı 1990 da 1.8 milyar iken, bugünlerde 800 milyon kişiye düşmüştür ve ilerideki yıllarda bu sayının artan dünya ticareti nedeniyle daha da hızlı düşmesi beklenmektedir. Tansiyon artırma potansiyeli yüksek olan konulardan birincisi, küreselleşmenin, dünyadaki refah ve gelir dengesizliğini düzeltmediği, hatta daha da artırdığıdır. Kamuoyunda, varlıklı azınlığın, çoğunluğun ağızlarına birer parmak bal çalarak kendi varlığını daha da güçlendirdiği ve bu avantajlı konumunu korumak için sürekli yeni düzenlemeler yapmakta olduğu algısı gittikçe artmaktadır. Çatışma çıkarma potansiyeli yüksek ikinci gelişme ise; küreselleşme prensiplerinin olmazsa olmazı, yani küreselleşmenin önündeki tüm engellerin kaldırılması çalışmalarının, küreselleşmeye henüz senkronize olmayan bazı ülke ve kurum yönetimleri tarafından dirençle karşılaşmasıdır. Hakim durumda olan küreselleşen ülke ve kurumlardan bu dirence cevap ise, ‘’3 O’’ veya ‘’3 A’’ şeklinde özetlenebilecek prensiplerin dayatılması şeklinde gelmektedir: Open Market (liberal ekonomi), Open Society (çoğulcu demokrasi), Open Internet (açık iletişim).Pazar, toplum ve internet ile ilgili koruma duvarlarını kaldırmayan veya kaldıran, fakat sonra tekrar sınır koyanlar, öncelikle yalnız bırakılmakta daha sonra ise izole edilmekte veya doğrudan cezalandırılmaktadırlar. Bunun sonucunun uluslararası terör dahil, pek çok olumsuzluklar olacağı kaçınılmaz bir gerçektir. Zira dünyada ''standart bir düzen'' kurmak hayli zordur... Hatta imkansızdır!