Şirket yönetiminde en yetkili ve sorumlu organın yönetim kurulu olduğu konusunda geniş bir mutabat zemini vardır. Bununla birlikte yönetim kurulunun nasıl oluşturulması, çalıştırılması ve icra kurulu ile müşterek nasıl çalışması gerektiği ile ilgili bir standart yoktur.
Bu iki kurulun, örneğin aynı mı yoksa farklı gündem maddeleri ile mi çalışması gerektiği veya yönetim kurullarının içinde icracı üye olup olmaması konusu en sık tartışılan konulardan bazılarıdır. Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkelerde, yönetim kurulu ve icra kurulunun genellikle farklı iki yönetim organı olduğunu görürüz. Gündemleri farklı olarak farklı zamanlarda toplanırlar ve yönetim kurulu üyeleri icracı değillerdir (two-tier board). İngiltere ve İspanya’da ise genelikle icracı ve icracı olmayan üyelerden oluşan ‘’tek’’ bir yönetim organı vardır (unitary board). Belçika, Fransa ve Türkiye gibi ülkelerde ise iki yönetim organı olmakla birlikte, icra kurulu başkanı ve bazı üyeler gerek yönetim gerekse de icra kurulunda olabilirler (mixed system).
Yönetim kurulu üyelerinin profilleri konusunda da uzlaşma yoktur. Kimi şirketler farklı konularda uzmanlaşmış, oldukça teknik bir kurul yapısını tercih ederlerken, kimi şirketler ise sendika temsilcilerinden reklam ajansı temsilcilerine kadar çok farklı bir mozaikten gelen profillerle çalışabilmektedir.
Yönetim toplantı sıklıkları kimi ülkelerde yıllık ortalama altı (Almanya), kimi ülkelerde ise onikidir(İtalya, İspanya). Yönetim kurulları içinde kurulan komite sayıları da Almanya ve İngiltere gibi ülkelerde ortalama dört, İspanya ve İtalya gibi ülkelerde ise ikidir (Audit Komitesi, Ücretlendirme Komitesi, Kilit Pozisyonlara Atama Komitesi, Strateji Komitesi gibi).
Yönetim Kurulu Başkanı ve İcra Kurulu Başkanı İspanya gibi ülkelerde ağırlı olarak aynı olurken (%60 oranında), Almanya gibi ülkelerde ise, ağırlıklı olarak, eski İcra Kurulu Başkanlarının icraattan çekildikten sonra Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaya devam ettikleri görülmektedir(%53). İcracı kimlikle, söz konusu şirketin önceden İcra Kurulu Başkanlığını yapmamış Yönetim Kurulu Başkanlarına ise en çok İngiltere ve Avusturya’da rastlanmıştır(%90).
Yönetim Kurullarında Almanya ve Fransa gibi ülkelerde ortalama 18 üye görev alırken, İngiltere gibi ülkelerde bu sayı 9 civarındadır. Bağımsız üye sayısı ise İngiltere’de yaklaşık %41, Almanya’da ise %8’dir. (Sayılar Heidrick&Struggles’in 2009 yıllında yayınlanan ‘’Corporate Governance Report’’ undan alınmıştır)
Bu bilgileri burada nispeten detaylı vermemizin nedeni, son yıllarda ülkemizde bu konuya verilen önem ve bu konuda bazı danışman ve tepe yöneticilerinin sektöre, kendilerine doğru gelen modelleri sanki ‘’dünya standartıymış’’ gibi tavsiye etmeleridir. Kanımızca en doğru yöntem, her şirketin, kurumsal yönetimin genel prensipleri çerçevesinde kendisi için uygun modeli kendi iç dinamiklerini tartışarak bulması ve uygulamasıdır.
Yapılan işin gerek bütünün gerekse de detaylarının yönetim kurulu üyeleri tarafından iyi bilindiği, ancak kendileri tarafından değil de, şirket yöneticileri tarafından icra edildiği ve kendileri tarafından düzenli şekilde monitor edilerek değerlendirildiği şirketlerin başarılarının sürdürülebilir olduğu gözlemlenmektedir.